Zihingorus = Mindsight

Facebooktwittermail

Kitaplar aklımdaki sorulara karşılık olarak ortaya çıkıyor olabilirler mi acaba? Geçen sene yurtdışına uçmak üzere bir kitapçıda vakit geçirirken yine bir kitap karşıma çıktı. Mindsight tabirini kitabın kapağında görür görmez bunun türetilmiş bir terim olduğunu anlamıştım. Kitabın arkasını çevirip yorumları okuyunca kitabı hemen kaptım ve uçağa yetiştim. Bir tavla turnuvasına gidiyordum ancak her zamankinden farklı olarak tek başıma olduğum zamanları iyi değerlendirebileceğim için mutluydum.

Kitap daha girişinde beni sardı çünkü benim de başıma geldiğini düşündüğüm zihinsel ve duygusal bir fenomeni, yazar kendi çocuklarıyla yaşadıklarından yola çıkarak açıklamaya çalışıyordu. Hepimizin içerisinde düşündüğümüzden çok daha güçlü, çok renkli bir dünya olduğundan ve davranışlarımızı belirlemekteki payından bahsediyordu. Zihingörüş olarak nitelendirebileceğimiz bu çalışma ile yazar bu dünyanın nasıl farkına varabileceğimizi anlatıyor. Dikkat mekanizmamızı zihnimizde olup bitene çevirerek bu renkli dünyanın etkisini nasıl ehlileştirebileceğimizden bahsediyor.

Dr. Daniel J. Siegel kendi başından geçen bir anekdot ile kitaba başlıyor. İki oğlu ile yürürken kendisini birdenbire çocukların arasındaki bir tartışmada bir oğlunu savunurken buluyor ve diğer oğluyla arası açılıyor. Tipik bir babalık davranışı olarak etiketlendirilip pek üstüne düşülmeyecek gibi duran bu konuda birkaç gün tefekküre dalınca anlıyor ki kendisi de çocukken benzer bir konumda kalmış ve esasında hala o zamanki duygularıyla olan ilişkisindeki çözümsüzlüğü yaşamakta. Bunu nasıl olup da bunca zamandır farketmediğine hayıflanıyor çünkü kendisi bu konularda meşhur olan birisi. O bile bu konuma çok rahat sürükleniyorsa, kendisi hakkında yeterli iç görüye sahip olamayacağını düşündüğü birçok insan için kendini tanımayı nasıl mümkün kılabilirim diye çalışmaya başlıyor. Beyin bilimi, sinir bilimi ve meditasyonun sentezini yapmak istiyor.

Brain

Kitabın ana fikrini şu şekilde ifade edebilirim: Kendi düşüncelerimiz ve duygularımızın farkında olup onlara anlam verebildiğimizde başkalarının zihinleriyle daha kolay uyum sağlayabiliriz. Meditasyon ile zihingörüş kapasitemizi geliştirirsek dikkatimizi zihnimizde olup bitenlere odaklayarak duygularımız tarafından sürüklenip gitmeyiz. Hayatımızın çoğu dışımızda olup bitenlere tepki vermekle harcanıp gider. Dr. Siegel “üzgünüm” demekle “üzüntü hissediyorum” demek arasındaki farka dikkat çekiyor. Duygular gelir ve geçerler. Üzüntülü oluşunuzu ve onun geçiciliğini gözlemliyor olmak bu duyguyu sizi ele geçirmesine fırsat vermeden deneyimlemenizi sağlar. Dr. Siegel kendisi ve danışanlarında deneyimlediği üzere, zihingörüşün bütün yaşlarda basit egzersizlerle geliştirilebileceğini ve bunun sonucunda da beynin fiziksel yapısının değişeceğini öne sürüyor.

Bu kitap ve öne sürdüğü yaklaşım bize disiplinler ve kültürler arası yaklaşım ile kendi derdinden yola çıkma düsturunun ne kadar üretken olduğunu gösteriyor. Dr. Siegel eğer “bu çocuklar ne kadar da yaramaz, onları iyi yetiştirememişiz, daha fazla terbiye vermek lazım” gibi bir tutuma girseydi, ki bu bir ebeveyn için çok kolay bir kaçış olacaktı, o zaman böyle bir eserden mahrum kalacaktık. İnsanın katmanlardan oluştuğunu kabul edersek, herhangi bir çatışma yaşadığımızda mutlaka dönüp içimizde buna sebebiyet veren katmana spot ışığımızı çevirmeli ve anlayışa ulaşana kadar da çalışmamızı sürdürmeliyiz. Kritik olan ise anlayışa ulaşmak, daha fazlasını zorlamazsak çözüm kendi kendini hallediyor. Evimizde oturduğumuz yerde çatışma çıkmayacağı ise aşikar. Bu yüzden mümkün olduğunca insan içine karışmalı ve çatışmaları fırsat olarak değerlendirmeliyiz.

Sistem geliştiren insanlar açısından ise zihingörüş kavramına şöyle bakılabilir. Karmaşık sistemler katmanlar halinde tasarlanabilir. Beynin reflective yani yansıtma özelliği sayesinde kendi yaptığı işleri anlayabileceği ve düzenleyebileceği bir üst katmanı vardır. İnsanlar iletişim haline geçtiklerinde ise karşısındakini anlamak üzere de bu katmandan faydalanılabilir. Dolayısı ile karmaşıklık belirli bir seviyeyi aştığı zaman olaylara farklı bakmaya başlamalıyız. Einstein “problemleri onları oluşturageldiğimiz düşünce yapısı ile çözemeyiz” derken aynen bunu kastetmekte. Eğer kişisel veya kişilerarası bir problem yaşıyorsak çözüm daima bir üst katmandan yapılacak gözlem ile başlayacaktır. Zihingörüş işte tam da buraya oturmakta.

Video1: Dr. Siegel TED konuşmasında Zihingörüş kavramına gelene kadar başından geçen ibretlik öyküsünü anlatıyor, neden zihingörüşün eğitimin temel parçası olması gerektiğinden bahsediyor ve zihingörüşün nasıl işlediğinden bahsediyor.

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=Nu7wEr8AnHw

 

Video2: Zihnimizin bizi nasıl rahatsız ettiğini ifade eden komik bir video 🙂

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=aNi3huu5KAY

 

Facebooktwitter

Posted

in

by

Tags:

Comments

0 responses to “Zihingorus = Mindsight”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *