BizOluş: “Everybody MATTERS” (Herkes ÖNEMLİDİR) Kitabının Önemi

Facebooktwittermail

İnsanın önemini ve potansiyelini baştacı eden bir iş kurdum, adı BizOluş. Şu ana kadar ki yolculuğum benim için uzun bir serüvendi . Her çaba ortaya atanın sorumluluğunu getirir. Bu yüzden artık daha çok paylaşmanın zamanı geldi. Ancak önümüzde işbirliği ile alınacak daha uzun bir yol var. Bu yazımda BizOluş‘un bendeki öznel deneyiminden başlamak istiyorum. Bunun için de kısa bir süre önce keşfettiğim Everybody MATTERS (Herkes ÖNEMLİDİR) kitabına değineceğim ilk olarak.

2015 basımı Everybody MATTERS kitabını üyesi olduğum Farnam Street Brain Food adlı bir blog’un bülteni sayesinde tanıdım. Hemen ısmarladım ve okumaya başladım. İnsanın değeri gibi hakettiği önemi yakalamaktan uzak kalmış bir gerçek üzerinde yıllardır kafa yormaktayım. Bu kitap ile Bob Chapman ve Raj Sisodia çok güzel bir gelişimsel vaka sunarak yalnız olmadığımı anlamamı sağladılar. Önce kitabın alt başlığından bahsetmek, sonra içindekiler hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.

Alt başlık diyor ki “The Extraordinary Power of Caring Your PEOPLE Like FAMILY”, yani “İNSAN’larınızı AİLE Gibi Önemsemenin Getireceği Sıradışı Güç“. Ana başlıktaki büyük harflerle yazılan kısımlarla bir araya getirirsek İNSAN’larınız ÖNEMLİDİR ve AİLE gibidir mesajını alıyoruz. Kitabın hayatın”iş hayatı” etiketi taşıyan kısmından bahsettiğini biliyoruz. Böylece hayatın en güzide kısımlarının işyerlerinde geçtiğini ve bunun bir güce dönüşmesi için aile gibi olmamız ve birbirimize önce insan olarak önemsememiz gerektiği en üst düşünce olarak kapakta yer almakta. Tam isabet! Günümüz iş dünyasının kar amaçlı varoluşuna ve insanları birer fonksiyona indirgemesine kitabın içerisinde verilecek yanıt kendisini hissettiriyor.

Kapağı açtığımızda bizi ilk karşılayan Önsöz kısmından sonra gelen “Prologue – A Passion For People” (Giriş – İnsanlara Dair Bir Tutku) kısmından alıntı ve çeviri yaparak, kitapta bütün gelişim aşamalarıyla anlatılan Barry-Wehmiller yaklaşımını özetlemek istiyorum:

“…

In the end, it is about truly caring for every precious human being whose life we touch. It is about including everybody, not just the fortunate few or the exceptionally talented. It is about living with an abundance mind-set: an abundance of patience, love, hope, and opportunity.

Everyone wants to contribute. Trust them. Leaders are everywhere. Find them. Some people are on a mission. Celebrate them. Others wish things were different. Listen to them. Everybody matters. Show them. We don’t just need a new guide to leading in times of change or adversity. We need a complete rethink, a revolution.”

“…

Sonunda bu (yaklaşım), hayatına dokunduğumuz her bir nadide insanı gerçekten önemsemek hakkındadır. Sadece küçük bir şanslı azınlığı veya olağanüstü yeteneklileri değil herkesi dahil etmek hakkındadır. Bolluğa endeksli bir zihniyet hakkındadır; sabır, aşk, ümit ve fırsat bolluğu.

Herkes katkıda bulunmak ister. Güvenin onlara. Liderler her yerdedir. Bulun onları. Bazı insanlar bir vazifeye adanmıştır. Kutlayın onları. Bazıları her şeyin değişik olmasını arzu ederler. Dinleyin onları. Herkes önemlidir. Gösterin onlara. Bizim değişimsel ve sıkıntılı zamanlarda liderlik konusunda sadece yeni bir kılavuza ihtiyacımız yok. Biz baştan aşağı bir yeniden düşünmeye, bir devrime, ihtiyaç duyuyoruz.”

Kitap iki ana kısımdan oluşuyor. İlk kısımda Barry-Wehmiller yaklaşımına doğru olan “Journey” (Yolculuk) büyük bir samimiyetle anlatılıyor. Zor zamanlarda dahi insanı ve paylaşmayı ön planda tutabilmenin, parayı ön plana koyan kısa vadeli sonuç yaklaşımına olan üstünlüğü vurgulanıyor. Daha sonraki kısımda ise tekrarlanabilirlik amacıyla dokümante edilmiş bu göz açıcı süreç “The Playbook” (Oyun Metni) başlığı altında aktarılıyor. Bir çok firmada ve şirket birleşmelerinde başarıyla uygulanarak geliştirilmiş insan odaklı Barry-Wehmiller yöntemi böylece kalıcılık ve paylaşım yönünü de hissettiriyor.

Kendini zor zamanlarda ispat etmiş, bütün şirket içi ve dışı paydaşlarını kucaklamayı başarmasıyla parlamış bu yöntemin ibret alınması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlık “iş” tarihine ve hayatına Everybody MATTERS kitabının getirdiği pozitif ve mutluluk odaklı perspektifi kullanmayı ve kutlamayı da biz okuyuculara ve cesaret sahiplerine bırakıyorum. Son olarak BizOluş olarak bu yaklaşımın arkasında yer almaktan gurur duyuyorum.

Sabri Büyüksoy

Facebooktwitter

Posted

in

by

Tags:

Comments

0 responses to “BizOluş: “Everybody MATTERS” (Herkes ÖNEMLİDİR) Kitabının Önemi”

  1. […] BizOluş: “Everybody MATTERS” (Herkes ÖNEMLİDİR) Kitabının Önemi […]

  2. […] bizolus-everybody-matters-herkes-onemlidir-kitabinin-onemi […]

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *